13 Şubat 2014 Perşembe

Doğu Midlands'in Bob Dylan'ı: Jake Bugg



İlk olarak söze başlamak gerekirse...

Bugün sizlere 20 yaşına gelecek günlerde basacak bir indie-rock müzisyeni olan İngiliz Jake Bugg'ı huzurlarınızda tanıtacağım. Şarkısında(Two Fingers) bahsettiği Clifton'da dünyaya gelmiş ve ebeveynleri kısa bir süre zarfı içinde boşanmışlardı. Müziğe olan ilgisinin başlaması ise amcası Mark'ın ona 12 yaşında hediye ettiği gitarla oldu.

Albümden önce ünlü olmak

Jake Bugg garip olarak kabul edebileceğimiz bir şekilde albüm çıkmadan önce dikkatleri fazlasıyla üstüne çeken bir sanatçı oldu. 17 yaşındayken Glastonbury'de çıktıktan sonra Mercury Records'tan anlaşma teklifi geldi. Ardından yine ilk albümünden önce çok severek izlediğim Later... with Jools Holland'a katıldı ve yeni albümünden önce biraz daha ilgileri üzerine çekmeyi başardı. Mayıstaki o programdan sonra Ağustos ayındaki Belsonic festivaline katıldı ve hemen ardından albümü çıkarmasına yalnızca iki hafta kala BBC Radio 6'te canlı yayında performansını sunmuş ve bir kez daha ona verilen bu albümünü duyurma fırsatını belli ki çok iyi kullanmış ve albümü 600.000'i aşkın satmıştır.



Sound
Ses tınısındaki o toyluk ve söyledi seviyeye bakarsak Jake Bugg kendini kesinlikle dinleten çok özel bir sese sahip. Eğer ki bu yazının ardından Jake Bugg dinleyecekseniz bunun temel amacı onun o inanılmaz özel sesi olsun. Arkada kalan geri kalan soundun herhangi anlatılası özel bir müziği olmamasına karşın kendini dinleten gerek yavaş, gerek hızlı şarkıları barındıran bir tarzı var Jake Bugg'ın.

Sözler
Melankolik bir yaşantınız varsa, yada sadece böyle sözlerden zevk alıyorsanız Jake Bugg tam anlamıyla size göre. Sözleri genel anlamda aşkta yaşadıkları ve bunlar karşısında duygularını anlatan bir tarza sahip. Bu noktada kişisel yorum getirmek gerekirse Jake Bugg benim sevdiğim tarzda sözler yazmıyor. Bu tamamen benim şarkılarda farklı konuların işlenmesine olan ilgimle de açıklanabilir. Yanlış anlamayın aşk şarkılarını sevmiyor değilim fakat bu konuda marjinalliğe ve klasikliğe ulaşmış şarkılarda benim için kesinlikle özel yerleri olan şarkılardır. Özellikle bunlardan bazıları hayatımı değiştirmiştir. Fakat ne yazık ki bu hayatımı değiştiren şarkıların hiçbiri Jake Bugg'a ait değil.

Gerçekten de Doğu Midlands'in Bob Dylan'ı mı? 
Daily Telegraph'ın benzettiği gibi Doğu Midlands'in Bob Dylan'ı! Her ne kadar bu benzetmeden sonra Jake Bugg bundan pek keyif duymamış ve bu benzetmeye "Bob Dylan havalı, bildiğiniz gibi o iyi ama büyük bir etkilenim bırakan bir kişi değil" şeklinde yanıtını vermiş olsa da Bob Dylan'ın gençliğindeki sesinin tınısına yakın olması ve bu noktada büyük bir benzerlik göstermesi Daily Telegraph'ı bir noktada haklı çıkarıyor. Fakat Daily Telegraph'ın bu yorumu yüzünden Jake Bugg uzunca bir süre yeni Bob Dylan olarak gösterildi ve bu kesinlikle onun kariyerini kötü yönde etkileyebilecek bir durumdu. Zira Jake bu yakıştırmayla müzik yaşantısına devam etmesi onun hep yeni Bob olarak kalmasına neden olacaktı ki, o açıklamalara vermesi gerektiği gibi bir cevap verdiği için şuan bir sorun yaşamıyor.



Genel Puan 7/10
Tamam kesinlikle etkileyici bir ses, hoş ritimler fakat müzik adına koca albümde bize ne verdin Jake derseniz 2-3 şarkıdan ileri götürebileceğini inanmıyorum. Bir işinizi yaparken youtube'dan açıp dinlemek için kesinlikle birebir hatta belki siz üzgünken açtığınızda sırtınızı sıvazlama özelliği vardır. Fakat Jake'in sesine olan pozitif yorumuma rağmen indie-rock konusunda bulunduğu pazarı düşündüğümüzde 10 yıl sonra bir yerlere gelecektir fakat şuan için konuşmak gerekirse ben performansını tam anlamıyla star seviyesinde görmüyorum. Bununda en temel sebebi bu tarz şarkılar üreten insanların efsaneleşmesi için gerçekleşmiş olan şeyin onda şuan için olmamış olması. Zaman. Bob Dylan'a baktığınızda onunda gençliğinden gelen parlak bir müzik hayatı var fakat Bob Dylan ne zaman efsaneleşti diye sorarsanız, bu soruya benim yanıtım onu dinleyen bir çok insanın anılarında yer almaya başladığında efsane olmuştur ve benim gözümde Jake Bugg'ın puanının daha yüksek olması için öncelikle insanların anılarını doldurması gerektiğine inanıyorum.

Müzikli Günler,
Cem Ozgen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder